1 Ocak 2013 Salı

KIZLAR: KENDİNİ TANRIÇA ZANNEDEN ZAVALLILAR


Sert bir başlık oldu, biliyorum. Size de bu gerek zaten. Şimdi “Her kız bu iddiaya muhatap değildir, “iyi” kızları tenzih ederim.” demek isterdim ama demeyeceğim. Öyle dediğim zaman, kendini tanrıça zanneden malum zavallılar da “Ayhh, ben böle diilim kie!” deyip kendini “iyi” kızlar kategorisine sokuyor. O yüzden bu sözlerim tüm kızlara, hepiniz üstünüze alın bir zahmet.



Neden böylesiniz siz, anlamıyorum! Aslında çok iyi anlıyorum. Ne kadar tipsiz olsanız da – ben tipsiz değilim ki demeyin, duydum dediğinizi- peşinizde dolaşan üç beş (özür diliyorum ama bu kelimeyi kullanmak zorundayım) “yavşak” erkeğin “burcucum çok güzel çıkmışsın.” şeklindeki laflarına kanıp kendinizi tanrıça olarak görüyorsunuz. Yani suç salyalarını akıta akıta peşinizden koşan o gereksiz erkeklerde ve buna izin veren sizlerde. Hoşunuz gidiyor
çünkü peşinizden koşulması. Öyle değil mi? Neyse, o başka mesele!



Nedir bu artistik anlamam! Yolda yürüyorum, kendi halimde. Karşıdan bir kız geliyor. Yol biraz dar. Karşı karşıya kalan her iki kişi de kendini biraz sakındığı zaman rahat bir şekilde geçilecek. Fakat yok! Karşıdan gelen kız, ve onun rahatını bozmasına gerek yok. Neden? O bir tanrıça çünkü. Hiç yol vermek zorunda kalır mı? Kalmayınca ben fedakarlık yapmak zorunda kalıyorum. Çarpışmamak için kendimi sakınıyorum. Ama ne zorlukla; Matrix’teki, kurşun gelirken Neo’nun yaptığı hareketin yana doğru yapılanından yapıyorum. Karşıdan gelen Tanrıçanın huzuru bozulmasın yeter ki.


Bir keresinde de dedim ki, ulan (şu an kaba oldum değil mi, bekle), “Bir kere de ben rahatımı bozmayayım.” Ahh ah, demez olaydım. Çarpıştık, kız suratını bir ekşitti ki Ronaldinho onun yanında güzel kalır, döndü, “Sulak yerde mi büyüdün lan!” dedi (kim kabaymış anladın şimdi sen onu). Hobaaa, Tanrıçayı ürküttük, başımıza bir şey gelmeye. Korkup hızlıca yoluma devam ettim.


Sizler neden böylesiniz; üstte biraz anlattım. Bir örnek vererek somutlaştırmak istiyorum: “Facebook denen meret”te hepiniz bir hesaba sahipsiniz. Neden? O platformda değerinizi artırmaya çalışıyorsunuz ve maalesef başarıyorsunuz da. Şahit olunan bir olay, tanrıçalardan biri video paylaşıyor. 10 dakikalık bir video. Paylaşmasının akabinde geride kalan sadece 27 saniyede 8 (sekiz) beğeni alıyor diğer kullanıcılardan. Ey o sekiz kişi; videoyu izleyeydiniz bari, ya da bir açaydınız videonun ne hakkında olduğunu öğrenmek için. Ama yok! Tanrıça paylaştıysa beğenilmelidir, içeriği ne olursa olsun.


Ey zavallılar, işte o sekiz “hödük” yüzünden kendinizi tanrıça zannediyorsunuz. Kendinizi ağırdan satıyorsunuz, küçük dağları ben yarattım havasındasınız. Fakat unutmayın gün gelecek, yıllar geçmiş olacak. Sermayeniz olarak gördüğünüz aynadaki aksiniz, bir gün bakamayacağınız kadar iğrençleşecek.Yüzünüz kırış kırış olacak, fayda etmeyecek hiçbir Avon ürünü. İşte o zaman dışınız da içiniz gibi çekilmez olacak. İşte o zaman içinizle dışınızın ne kadar benzeştiği gün yüzüne çıkacak. Ve işte o zaman anlayacaksınız; bir tanrıça değil de sadece ve sadece bir zavallı olarak yaşadığınızı!



Not: Yazımın başlığını duyan “Tanrıçalar”dan aldığım tehditler üzerine, bavulumu topladım; Madagaskar, Bermuda, Maldivler, Grönland ya da Somali’ye kaçıyorum. Elveda!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder